Küskünler 
Temel ile dursun küsmüşler. Dursun köpeği ile geziyormuş.
Temel - Ha bu eşekle ne gezersin?
Dursun - Görmüyor musun o köpek.
Temel – "Sen sus, köpeğe söyledim" demiş.
Bir soru


Öğretmen öğrencilere söyler:
- Size bir soru soracağım.
Ayşe’yi kaldırır.
- Tavuğun kaç tüyü vardır?
Ayşe:
- 1993 öğretmenim der
Öğretmen:
- Nerden bildin?
- Hani bir soru soracaktınız der.

Karne 
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler
zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, İngilizce kursu dedin İngilizce kursuna gönderdik, gitar kursu,
müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezalet!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum

Ormanın güzelliği

Temel ile Dursun ormanda kamp kurmuşlar. Bir ara Temel Dursun’a seslenmiş;
- Dursun şu ormanın güzelliğine bak...
Dursun söyle bir etrafına bakmış;
-Ağaçlardan bir şey göremiyorum ki...

Karne 
Ahmet'in karnesinde Matematik ders notu başarısızdı. Annesine sordu:
- Anneciğim, Matematik notum pekiyi olsaydı ne yapardın?
- Sevinçten çıldırırdım!
- Öyleyse korkma anneciğim, çıldırmayacaksın. Çünkü Matematikten zayıf aldım.

Bir bardak su

Bir adamın 3 tane oğlu varmış. Babası, en
büyük olana
- Oğlum bana bir bardak su getir.
En büyük de ortancaya demiş.
- Babama bir bardak su getir.
Ortanca da en ufağına demiş
- Babama bir bardak su getir.
En ufak
hemen atlamış.
- Baba bunlardan sana hayır yok. Kalk kendi suyunu kendin iç, bir bardak da bana getir.

getir.
Akıllı çocuk 
Annesi kümesin önünde duran Sevim'e
"Kızım ne yapıyorsun?"
"Tavuklara kaynar su veriyorum.
"Neden?"
"Haşlanmış yumurta yumurtlasınlar" diye


Temel uçakla Trabzon’a gidecekmiş. Bir koltuğa oturmuş... Asıl yer sahibi gelmiş;
Yer sahibi: Beyefendi burası benim yerim kalkar mısınız?
Temel: Hayır
Yer sahibi : Beyefendi burası benim yerim kalkın
Temel: Hayır
koltuğun sahibi hostese bas vurmuş.
Hostes: Beyefendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen
Temel: Kalkmam
Hostes de
çare bulamayınca kaptana bas vurmuş. Kaptan, Temel'in kulağına bir şey fısıldamış ve oradan kaldırmış. Temel arka taraf geçip oturmuş. Herkes hayret etmiş. “Biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba Kaptan nasıl kaldırdı bunu” demişler. Dayanamayıp sormuşlar kaptana:
Kaptan:
- “ Burası Trabzon'a Gitmez.” dedim.
